Boşanma davasında maddi tazminat miktarı; hakkaniyet ve TBK 50. ve 51. madde hükümleri ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat hep birlikte dikkate alınarak belirlenmelidir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 30.06.2021 tarih 2021/4632 E.  ,  2021/5506 K. sayılı ilamı

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından nafakaların ve maddi tazminatın miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından nafakaların ve maddi tazminatın miktarı, manevi tazminat talebinin reddi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.

2-Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, birleşen dava ise tedbir nafakasının artırılması davası olup, ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 18.12.2018 tarih ve 2018/5005 Esas-2018/14720 karar sayılı ilamıyla boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve davalı-davacı kadına maddi tazminat verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir. O halde birleşen davada verilen hüküm ile asıl davada verilen vekalet ücretine ilişkin bölümü bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Bu husus gözetilmeksizin birleşen dava hakkında yeniden hüküm kurulması ve asıl davada ikinci kez vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2021 (Çrş.)